Hırvat-Türk Dostluk Derneğinin kültür ve bilgilendirme merkezinde 20 Kasım 2018 tarihinde Türkoloji Öğrenci Kulübünün ilk konuşma atölyesi gerçekleştirildi. Öğrencilerimizin ilk konuğuysa Türkiye Cumhuriyeti Zagreb Büyükelçisi Mustafa Babür Hizan’dı. Sıcak bir ortamda tam bir saat süren atölyede farklı konular konuşuldu. Hırvat-Türk Dostluk Derneği Başkanı Goran Beus Richembergh ve Türkoloji Öğrenci Kulübü Başkanı Marko Šapina konuşmalarında misafirlere katılımlarından dolayı teşekkür edip bu atölyenin özelliklerini vurguladılar.
Mustafa Babür Hızlan 1961 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköy Anadolu Lisesi’ni bitirdi ve 1983 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden mezun olmuştur. 1984 yılında Dışişleri Bakanlığı’na girmiştir. 1993 -1995 yıllarında Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdür Yardımcısı, 1998 – 1999 yıllarında Burgaz Başkonsolosu, 2001 – 2003 yıllarında Dışişleri Bakanlığı Balkanlar Dairesi Başkanı ve 2003 – 2005 yıllarında Münih Başkonsolosu olmuştur. 2005 – 2009 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Güney Asya Genel Müdür Yardımcısı, 2009-2013 yıllarında İslamabad, Pakistan Büyükelçisi olarak görev yapmıştır. 2014 – 2017 yıllarında İkili Siyasi İşler (Orta Avrupa ve Balkanlar) Genel Müdürü olarak görev yapmıştır. Ekim 2017 tarihi itibarı ile Hırvatistan Büyükelçisi olarak görev yapmaktadır.
Son görev yaptığınız Pakistan, Almanya ve Bulgaristan arasından hangisini en çok sevdiniz?
Üç ülkeyle sınırlı değil görev yaptığım yerler. Daha önce iki defa Amerika Birleşik Devletleri’nde görev yaptım. Nijerya’da görev yaptım. Ama saydığınız bu üç ülke arasından benim tercihim Pakistan olacaktır. Görev yaptığım ülkelerde yerel halkla en çok yakın arkadaşlık kurduğum ülke Pakistan’dı. Bazı dostlukların sebebini açıklayamazsınız. Türkiye ve Pakistan arasında tarihten de gelen çok yakın ilişkiler vardır. Bunun ekonomik temellerini göremezsiniz. Daha çok insanî ilişkilerden kaynaklanıyor. Birçok Pakistanlı dostumla ilişkilerimiz devam ediyor. Buraya gelip beni ziyaret edenler var. O yüzden ben Pakistan diyeceğim.
ABD’de görev yapmak nasıldı?
İlk tayinimdi Houston, uzun süreli ilk yurt dışına çıkışımdı aynı zamanda. Yanımda sadece üç bavulla gittim. Bunlardan biri de yalnızca kitap doluydu. Sıfırdan yeni bir hayat kurdum ve elbette zordu. Farklı bir kültür ama yaşamak için güzel bir yer orası. ABD’ndeki ikinci görev yerim Birleşmiş Milletler nezdindeki Daimi Temsilciliğimizdi. New York kent olarak her zaman çekicidir. Hayat tarzı olarak Amerika güzel bir ülke.
Bildiğiniz gibi Hırvatistan çok genç bir ülke. Hırvatistan ilk Cumhurbaşkanı’nın cenazesine gelen tek Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’di. Buradan da anlaşılacağı üzere daha önceden de ikili ilişkilerimiz güzel bir şekilde devam etmekteydi. Diğer siyasetçiler de aynı şekilde ilişkilerimizi sürdürmeye çalışmakta olup bu durumda da sizin de göreviniz çok mühimdir. Gecen yıl Ekim ayında geldiniz Hırvatistan’a. Daha önce görev yaptığınız ülkelere göre daha az nüfuslu bir yerde görev yapıyorsunuz. İki sene önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hırvatistan’a resmi ziyarette bulundu. Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte çok sayıda Türk iş adamı gelmiş olup Hırvat iş adamlarıyla bağlarımızı güçlendirmek için önemli görüşmelerde bulunmuşlardır.
Size göre, Türkiye ile Hırvatistan arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek için ne yapılabilir?
Cumhurbaşkanımızın Nisan 2016’daki ziyareti önemli bir adımdı. Yanında geniş bir iş adamları heyetinin olması önemliydi. 2016’dan bu yana ticaret rakamlarına baktığımızda 2016’dan 2017’ye % 29’luk bir artış görünüyor. Bu yıl da aynı artış eğilimi devam ediyor. Bunlar çok normal rakamlar değil. O ziyaretin izleri hâlâ devam ediyor.
Eski Cumhurbaşkanlarımızdan Demirel Hırvatistan’a özel bir önem veriyordu. Cumhurbaşkanınızın cenaze törenine de katılmıştı. Balkanlar’ın da önemli bir ülkesi olan Hırvatistan Türkiye için her zaman önemli olmuştur. Örneğin karayolu taşımacılığında önemli bir geçiş güzergâhında ülkeniz. Türkiye’yi asıl ticari, siyasi en kuvvetli ilişkilere sahip olduğu Avrupa ile bağlayan bir coğrafyadır Balkanlar.
Siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlenmesi, ticaret trafiğinin artması, ilişkileri geliştirmek için önemli konulardır.
Cumhurbaşkanı ziyareti esnasında Yunus Emre Enstitüsünü de açtı. Kültürel-sanatsal programları gerçekleştiren o kurum hakkında ne düşünüyorsunuz?
Diplomaside kültürel tanıtım çok önemlidir. Almanya’nın Goethe Enstitüsü, İspanya’nın Cervantes Enstitüsü var. Daha birçok ülkenin kültürel tanıtıma yönelik kurumları var. Türkiye ise Yunus Emre Enstitülerini kurdu. Aslında daha çok genç bir kurum. Bence gayet başarılı işler yapıyor. Türkçe’nin öğretimini ve Türk kültürünün tanıtımını daha profesyonel bir şekilde yapmaya çalışıyor. İleride kurum yapısı daha da oturdukça daha da gelişecektir.
Hırvatistan’a gelmeden önceki beklentileriniz nelerdi ve geldiğinizde karşılaştığınız durum beklentilerinizi karşıladı mı?
Daha önce 4-5 defa Hırvatistan’a gelmiştim. Neyle karşılaşacağımı az çok biliyordum ve isteyerek geldim. Hâttâ bana teklif edildiğinde hiç düşünmeden evet dedim. Şimdiye kadar da her şey çok güzel gidiyor.
Hırvatistan’da insanlar bazen kararsızlıktan dolayı Siyaset Bölümü’nü tercih edebiliyorlar. Sizin bu bölümü tercih etmenizdeki sebepleriniz ve bu bölümden mezun olduğunuz zaman yapmayı planladığınız şeyler nelerdi?
Ben aslında hep diplomat olmak istemiştim. Ailemde diplomat da yoktu ama nasıl oldu bilmiyorum tek hedefim diplomat olmaktı. Dışişleri Bakanlığı’na girmek istemiştim. Sonunda da oldu.
Ayrıca, bu meslekte bulunduğunuz için herhangi bir pişmanlık yaşadınız mı?
Hiç pişman değilim. Hayata baştan başlasam yine Bakanlığa girmek isterdim. 34 yıl oldu başlayalı. Aynı heyecanla devam ediyorum. Dileğim odur ki inşallah sizler de seveceğiniz mesleği bulursunuz.
Üniversitede kendinize örnek aldığınız bir hocanız var mıydı?
Üniversitede kendime örnek aldığım bir hocam olmadı çünkü benim amacım akademisyen olmak değildi.
Okuduğunuz bölüm mezun olduktan sonra kolayca iş imkânı sunuyor mu?
Boğaziçi’nde Siyaset Bilimi Bölümünü benimle birlikte sanırım 13 kişi bitirmişti. İş bulamama durumumuz hiç olmadı. Benim dışımdaki 12 kişi özel sektöre gittiler. Bizim dönemden tek devlet memuru olan kişi bendim.
Türkoloji öğrencileri kulübü çeşitli faaliyetler düzenlemektedir. Erasmus’tan Zagreb’e gelen Türkler için Hırvatça konuşma atölyeleri, Türk halkoyunları, gezi yazıları, sunumlar, partiler, internet sayfası vb bunlardan birkaçıdır. Size göre, Türkoloji ile büyükelçilik arasında olan ilişkileri geliştirmek için hangi alanlarda birlikte çalışabiliriz?
Türkoloji Bölümü Büyükelçilikle zaten iyi bir ilişki içerisindedir. Şu anda bizde çalışan Türkoloji mezunu üç kişi var. Askeri Ataşelik, TİKA ve Yunus Emre’de çalışanlar da var. Bizim için hayatı kolaylaştıran bir kurumsunuz. Türkiye’den gelen özel sektör şirketleri için de önemlisiniz. İlişkilerimiz gayet kuvvetlidir ve böyle devam etmek gerektiği düşüncesindeyim. Her zaman öğrencilerimizi destekliyorum.
Hazırlanan: Marko Šapina
Düzenleyen: dr. sc. Demet Kardaş
Verdiği emeklerinden ötürü soruları hazırlanan Türkoloji öğrencileri kulübünün üyelerine, organizasyonla yardım eden Jana Bušić’e, Goran Beus Richembergh’e, Demet Kardaş’a ve teknik desteği için Erasmus öğrencilerine Kaan Ensar Cebeci’ye, Gülkan Güner’e, Yiğit Can Özkan’a, Said Erayman’a, Berkan Bozkuş’a teşekkür ediyoruz.